20 Aralık 2015 Pazar

İKİ BAKIŞ AÇISI .2 - Salih


(Sadece üzgün bakış açısıyla yazılmıştır.)

   İnanamıyorum kendime, neden buradayım?… Aslında hayatımın birçok gününü geçirdiğim okulumdayım; ama bugün burada olmamalıydım…

   Daha dün en yakın arkadaşımı, Salih’imi toprağa verdim. Mezarına toprak atarken yanan yüreğimin sıcaklığı hala tenimi yakarken nasıl oldu da bugün okula gelebildim!... Belki de Salih’i yaşatmak ya da yaşadığına kendimi inandırmak için…

  Şu an oturduğum koltukta çoğu zaman o otururdu. Nasıl da farklı geliyor şu an her şey bana!… O burada oturduğunda tam karşısına gelen duvardaki yazılara mesela, dikkat eder miydi? Sık sık okur muydu duvar kâğıdında serpili duran onlarca kelimeyi?… Public… Media… Message…

   Ya ben ne hissediyorum şu an? Onsuz bir güne nasıl alışacağımı mı çözmeye çalışıyorum?… Oysa anılar beynimde koşuşurken, onsuzluğa bu kadar kolay alışabilir miyim?... Şu karşımda duvara yaslı duran iki kırmızı koltuğun bana aşkı hatırlattığını söylediğimde, ne çok gülmüştü…  

 “Öyleyse şu şeffaf mavi koltuklara bak ve ne hissediyorsun hemen söyle bay aşk!”  demişti hemen.

   Gülerek birbirimize bakmış ve ikimiz de aynı anda “bardak” demiştik kahkahalarla. Aynı koltuklar, aynı renklerle yerlerindeler yine. Ben de buradayım ama onlara bakarken aynı şeyleri hissetmiyorum, gülemiyorum.

   Tavandaki sıra sıra istavrit gözü parlaklığındaki lambalar üzerime iniyor. Koridorun sonunda duvarın köşesinde duran yangın söndürme tüpüne takılıyor gözlerim. Hani askerlikte nöbet tutturulan zorunlu yerler vardır ya; işte tam da öylesine oraya konulmuş ve kımıldamadan günlerdir, aylardır unutulmuş orada duruyor sanki. Alsam onu oradan, sıksam yüreğime… Bembeyaz kar gibi örtüverse acımı; hem o kurtulacak nöbet esaretinden hem ben üzerini örteceğim belki dünün…     
                                                                                                
                 
                                                                                                 R. Atilla ELTUT
                                                                                                  16.12.2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder