"Diyalog" serisinde farklı meslek gruplarından iki kişi asansörde kalırsa ne konuşabilecekleri anlatılmıştır.
Meslekler: Ayakkabı tamircisi ve jigolo
-
Elektrikler kesildi galiba, kaldık.
-
Tuşları görebilirsek yardım çağırabiliriz
belki.
-
Durun bir saniye o zaman, telefonumun ışığını
açayım.
-
İyi ki sizde telefon varmış, ben dükkanda
unutmuşum.
-
Şu yardım düğmesi olmalı, basıp beklemekten
başka çaremiz yok gibi, hem katlar arasında kalmamız da iyi olmadı.
-
Siz basın düğmeye, bu arada ben de Necla’yı
arayayım.
-
Necla kim beyefendi?
-
Bu apartmanda oturuyor, arkadaş sayılırız.
-
Aslında benim de tanıdıklarım var bu
apartmanda ama telefonlarını bilmem, işim icabı ara sıra tamir ettiğim
eşyalarını getirmeye gelirim.
-
Çalıyor ama açmıyor, hay aksi… Gel,
bekliyorum sekizde demişti aslında!
-
Duymuyordur belki, sessize almıştır
telefonunu, bu aralar çok moda oldu bu…
-
Ne moda oldu?
-
Telefon taşıyıp ulaşılmayı istememek ya da
arayan kim diye bakıp, ona göre açıp açmamaya karar vermek için sessize almak
işte.
-
Aslında Necla biraz yaşlıcanadır ama kulağı
duyuyordur. Hem öyle bir kadın değil o, onu arayacağımı bilir, duyması lazım
mutlaka.
-
Sizde bu apartmanda mı oturuyorsunuz? Bankacı
Mehmet Bey’i bilir misiniz?
-
Yok burada oturmuyorum ama sık geliyorum
sayılır, çağrıldıkça gelirim ama tanımıyorum. Neden sordunuz?
-
Ayakkabılarını bırakmıştı üç gün önce tamire,
biraz geciktirdim de ayıp oldu.
-
Kaçıncı katta oturuyor peki biliyor musun?
-
3.kat yazıyordu dükkandan çıkmadan önce
bıraktığı kağıtta.
-
3.kat mı? Necla da aynı katta oturuyor!
-
Eee, tanış olmasınlar?
-
Nereden bileyim be adam. Hem ne önemi var
şimdi tanışıp tanışmadıklarının, yardım düğmesine basalı bayağı oldu, hiç ses
seda yok.
-
Siz ne
iş yapıyorsunuz bayım?
-
Valla yaptığım işin, öyle şu işi yapıyorum
denecek bir adı yok.
-
Nasıl yani? Ticaret mi? Bir şey mi alıp
satıyorsun?
-
Eh, bir nevi öyle sayılır, alıp verme tarzı
bir şey.
-
İyi bari, gelirin iyi olsun da, ticaret güzel
iş…
-
Sorma, güzel olmasına güzel de yorucu bir iş.
-
Eee yorulmadan kazanma olmuyor. Ben sabahları
bismillah diyorum, alıyorum ayakkabıları birer birer elime, akşama kadar aynı
iş, sıkıcı… Senin işinde sıkıcı mı?
-
Valla, ne desem bilmem ki… Karışık biraz,
eğlendirip mutlu etmek temel bizim işte…
-
Desene ticaret ama keyiflisinden, şanslısın.
-
Dur dinle, sesler geliyor. Sanki birileri
konuşuyor.
-
Ne diyor duyabildin mi?
-
“Mehmet’cim merek etme elektrikler de
kesildi, erkenden yatarım.” diyor. Ama bu sesi tanıyorum ben!
-
Abi sen de tuhafsın valla, apartmanda bir
tanıdığın var, o da Necla değil mi?
R. Atilla ELTUT
23.12.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder