20 Şubat 2016 Cumartesi

NESNELER .1 - Özleme Dair Düşler




"Nesneler" serisinde masaya konulan oje, hesap makinesi, oyuncak kedi, makas, ağız maskesi, 3D gözlük ve kestane izlenilerek bir hikaye oluşturulmuştur.


Şimdilerde neredeyim, nasıl yaşıyorum… Yabancı bir ülkede, bana uzak insanların arasında yalnızlığımlayım. Kocaman bir gölde tek başına yaşayan ördek misali yüzüyorum yüzüyorum, kıyılara vurup duruyorum ama bir türlü çıkamıyorum o gölden… Çıksam da yabancı sokaklarda kaybolacakmışım gibiyim sanki. Çok değil bundan 10 yıl öncesinde Bakırköy’ün bitişik nizam evlerle bezeli sokaklarından birinde, iki odalı iki pencereli evimde olmayı hayal ediyorum.

“Yan komşum Piraye hanımın her daim çılgın renklerdeki ojeli elleri ile kapımı çalışında kendimi bir ressamın tualine dağılmış renk cümbüşü içine dalıvermiş fırça olarak hissedişlerimi,

Apartmanın altındaki iki dükkândan birinde, duvarda asılı veresiye teklif etmeyiniz yazısına rağmen, bir türlü verdiği veresiyelerin hesabını tutturamayan ve parmaklarını hesap makinesi olarak kullanan mahalle bakkalımız Rüstem Efendi’nin buruşmuş defterine şaşkın bakışlarını,

Diğer dükkânın sahibi Aynur hanımın ise, makas görmemiş hissi uyandıran kabarık saçlarını konuşmasının her iki kelimesinde bir arkaya atışlarını, bunu yaparken de biz yaştakilerin güzellik sembolü Rita Hayworth’a benzediğine inandığını anımsatan iddialı bakışlarını,

Yöneticimiz hastalık hastası Mehdi Bey’in ağzını örttüğü, pek de işe yarayıp yaramadığı belli olmayan hatta her gün yenisini mi yoksa aynısını mı kullandığını bir türlü çözemediğim, iplerinin iki ucu başının arkasında ayrılmak istemeyen iki sevgilinin kolları gibi sıkı sıkıya düğümlenmiş maskesinin altından, ne söylediğini uzun uğraşlar sonucu çözebilsem de ayrı bir hayranlıkla dinlediğim konuşmalarını ”

Hepsini hepsini yeniden istiyorum. Yaramadı bana bu uzak diyar, kavurmadı içimi, sarmadı bedenimi, doyurmadı ruhumu. Aldı götürdü içimdeki beni, benden uzaktaki yalnızlıklara…


Bir sabah uyanmak, suya gömülü gagamı sudan çıkarıp bütün cesaretimle sokağımın gürültülü uğultusuna, o bildik sularıma dalmak istiyorum, kaybolabileceğimi bile bile de olsa…                                                                                     


                                                                                                                   Atilla ELTUT
                                                                                                                     17.02.2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder